8 Kasım 2008 Cumartesi

Hemşirelikte Kişiler Arası İlişkiler

HEMŞİRELİĞİN KİŞİLERARASI İLİŞKİLER AÇISINDAN TANIMLANMASI


Hildegard Peplau (1952) hemşirelik kavramının anlaşılmasına yardımcı olmak üzere
hemşireliğin tanımlanmasının gereğini dile getirmiştir. Hemşireliğe temel olan kavramlardan
oluşan bir çerçeve ortaya çıkarmak üzere analitik bazı soruların sorulmasını ve bunlara
verilecek yanıtların ışığında hemşireliğin tanımlanmasının önemini belirtmiştir. Ortaya atılan
soruların biçimi sorunun inceleme alanını saptadığına işaret etmektedir.
Bu konudaki temel soruları ise şöyle sıralamaktadır:
Hemşirelik nedir? Kim yapar? Hangi oluşumlarda yararlıdır? Hemşirelik insanlar için ne yapabilir?
Yaptığını nasıl yapar? İnsanların hemşireliğe olan gereksinimi ne zaman artar?
Hemşirelik, eylemlerini kapalı sistemler olarak mı sürdürür, yoksa diğer mesleklerle işbirliği
yapar mı? İnsanlar hemşirelikten ne şekilde yararlanırlar? Bu sorulara verilen yanıtların
hemşirelik hakkında açık bir düşünceye sahip olmamızda yardımcı olduğuna inanmaktadır.


Peplau (1952) "Hemşirelikte Kişilerarası İlişkiler" adlı kitabında hemşireliği şöyle anlatmakta,
tanımlamaktadır. "Hemşirelik her şeyden önce bir süreçtir. Hemşireliğin sürekli ve amaca
yönelmiş yapısı, birey ile bireye bakan arasında belli ve belirli adımlar, faaliyetler, uygulama
ve eylem gerektirir. Hemşireliğin gerektiği ve kullanıldığı durumlara bakacak olursak kolayca
görürüz ki bu süreç kişilerarası ve çoğu zaman terapötik bir süreçtir". Bu hemşireliğin
iki yada daha fazla kişinin katılmasını gerektiren faaliyetlerden oluşan ve sonunda katılanların
bu ilişkilerden yarar gördüğü bir süreç olduğu anlamına gelir demektir. Bu düşünceye
hemşirelerin yaptıkları işlerin, teknik olduğu ortaya atılarak karşı çıkılabilir. Şüphesiz,
hemşirelik sürecindeki davranışlar hem kişilerarası hem de teknik davranışları kapsar, ama
sürecin kendisi hiçbir zaman teknik olarak nitelendirilemez.
Hemşirelik, hasta yada sağlık hizmetine gereksinimi olan birey ile, bu yardım gereksinimini
algılayıp, onu karşılamak üzere eğitilmiş hemşire arasındaki insansal ilişikidir. Hasta ve
hemşire arasındaki bu insansal ilişkiler, çoğu zaman hastanın sorununun anlaşılması ve
karşılanmasında, günlük teknik işlemlerden daha aydınlatıcı ve anlamlıdır. Hasta ve
hemşirenin ortak faaliyetlerindeki çabalar, önce sorunun anlaşılmasına yöneltilir. Güçlükleri
aşmak ve sorunu çözümlemek için gerekli koşullar, teknik işlem ve önlemleri kapsar yada
kapsamayabilir; fakat bunlar kendi başlarına hastanın iyileşmesine yardım edemezler.
Gerçekte, serum verme, damar-içi enjeksiyon yapma gibi çoğu zaman yaşam kurtarıcı oldukları
sanılan önlemlerin etkilerine çok büyük umutlar bağlansa bile, zaman zaman istenilen
sonucu vermeyebilirler.
Hemşireliğin bir amaca yönelik, birey yada toplulukları sağlığı kavuşturmada bir seri eylemi
gerektiren bir süreç olduğuna daha önce işaret edilmişti. "Hemşirelik aynı zamanda olgunluğa
götürücü bir kuvvet ve eğitici bir amaçtır. Etkili hemşirelik hizmetlerin, birey ve toplumun
şemalarını istedikleri düzeye çıkarmada ve değişiklikler yaratmak üzere yeteneklerini
kullanmada yardımcı olur. Hastane yada toplum sağlığı hemşiresi ile karşılaşan pekçok
kişi, sağlık sorunlarının çözümünde yeni yollar, yöntemler öğrenmişlerdir". Diyabet, kalp
hastalığı ve sakatlıkları olan insanlar zamanla verimli bir şekilde yaşamayı öğrenmişlerdir.
Hemşireler sağlık eğitimi yaparak annelerin çocuklarının, sorunlarını karşılamada yeni yollar
öğrendikleri sağlık merkezine götürmeye teşvik etmiştir. İnsanların olgunlaşma, gelişme,
güçlüklerle karşılaşmaya hazırlıklı olmalarını sağlama yolunda hemşirelik, bugün
yaptığınıdan da fazlasını yapabilir.
Hemşirelik süreci geliştirici ve eğitici bir araç olarak düşünüldüğünde hemşireler, yapıcı
öğrenim sağlarlar. Eğitim ve tedavi arasındaki mesafe yirmi yıl öncesine göre gittikçe
kısılmaktadır. Hemşirelik işlevleri, kişilerin sorun çözümleme yeteneklerini geliştirmeye
götürdüğü zaman, hem eğitici hem de terapötiktir.


Joyce Travelbee (1973) "Hemşireliğin Kişilerarası Yönleri" adlı kitabında Hemşireliğin
tanımı önemlidir, çünkü hemşirenin inancı, onun hemşirelik bakımını verirken göstereceği
davranışların niteliğini ve kişilerarası ilişkilerin biçimini belirleyeceği gibi, hemşirelik eğitim
ve hizmetleri ile ilgili görüşlerini etkileyecek ve onlara yön verecektir. Hemşireliğin tanımlanmasını
yada hemşirelik hakkındaki inançları hemşireye hemşirelik bakımının verilmesinde
ve gelişimi için atacağı adımlarda ve yapacağı genellemeler ve olası sonuçlarda en belli
başlı kaynağı oluşturur diye yazmaktadır. Aynı eserde yer alan hemşirelik tanımı ise şöyledir.
"Hemşirelik, Kişilerarası bir süreçtir; Hemşire birey, aile ve toplumun deneyimlediği hastalık
ve acıdan korumak; yada bunlarla başa çıkmak ve gerekirse bu deneyimlerinde anlam
bulmalarına yardımcı olur" diye yazmaktadır.
Tanımın açıklanmasını ise şöyle yapmaktadır. Hemşirelik "kişilerarası bir süreç"tir. Çünkü
dolaylı yada dolaysız daima kişilerle ilgilidir. Bu "kişi" sağlıklı yada hasta bireyler, aileleri, ziyaretçileri
ve diğer sağlık disiplinlerinin üyeleridir. Hemşirelik aynı zamanda bir "süreç" tir,
çünkü hemşirenin, gereksinimi olan birey ve aileye yardım etmesi hemşire ile onlar arasındaki
sistemli ve amaçlı bir seri deneyim yada faaliyetli gerektirir. Hemşireliğin bir süreç olarak
alınması, hemşireliğin yapıldığı ortamın dinamikliğini vurgulamaktadır. Bir zaman süresi
ve bir mekânda yer alan hemşirelik durumları dinamik, akıcı ve devamlı yada oluşan bir
ortamdaki deneyimleri kapsar.
Değişme, her çeşit hemşirelik durumunda yer alır. En yalın bir hemşirelik işleminde bile
bakım verilen kişi ile hemşire arasında etkileşim söz konusudur. Etkileşimin sonucu, devamlı
hareket ve değişme vardır, hemşire değiştirdiği kadar kendi de değişmeye açıktır.
Amaçlı, mantıklı ve aydınlatıcı bir değişmeyi tanımak ve ortaya çıkarmak "hemşirelik faaliyeti"
dir.

Travelbee'ye göre hemşireliğin doğasında değiştirme vardır ve değişiklik bireyin ailenin ve
toplumun sağlığı ve mutlu olmasını amaçlar. Hemşirelik bu amacına birey, aile ve toplumla
disiplinli entellektüel karakterli ilişkiler kunma yolu ile erişebilir. Burada "ilişki kurma" amaca
götüren bir süreç yada yöntemdir. Hemşirenin, hemşirelik bakımı verirken kurduğu ilişki,
amaçlıdır, ve bu ilişkinin, devam ettirilmesi onun sorumluluğundadır.
Travelbee, disiplinli entellektüel karakterli ilişkinin sorunlara mantıksal yöntemle yaklaşımı,
biolojik bilimler, davranış bilimleri, hemşirelik ve diğer sağlık bilimlerinin kavram
ve ilkeleri hakkında bilgi ve anlayışa sahip olma ve bu kavram ve ilkeleri hastalara bakım
verirken kullanabilme yeteneğini kapsadığına inanmaktadır.
Sağlık sorunları olan birey, aile ve topluma disiplinli ve entellektüel bir tavırla yaklaşan bir
hemşire, durum ve olguları analiz ve sentez etme yetkisine sahiptir. Bu yaklaşımla karakte-
rize bir hemşirelik, açık fikirlilik, ön yargıların askari düzeye indirilmesini, bakımından sorumlu
olduğu kişilere empati ile yaklaşılmayı amaçlar.
Hemşirelik üstüne yapılmış tanımlar görülebileceği gibi pekçoktur. Günümüzde de,
hemşirelik eğitiminin tıp yerine, hemşirenin temel işlevlerine yönelik olarak yapılması için
hemşirelik modelleri geliştirilmesine devam edilmektedir. 1960 ve 1970 yıllları arasında
hemşireler hemşirelik bilgisini ve uygulamalarını kavramsal ve kuramsal bir çerçeve içinde
örgütlemek çabası içine girmişlerdir. Bu çalışmalar, Roy'un adaptasyon, Johnson'un davranışsal
sistem, Orem'in öz-bakım, Rogers'in yaşam süreci, Newmari'ın sağlık sistemi modelleri
örnek olarak gösterilebilir.

Hiç yorum yok: